Aldatılan Kadın Olma Durumu

Aldatılan Kadın Olma Durumu

İnsana özgü hallerimiz;  hayat, sonunun ne zaman biteceğini bilemediğimiz çok özel bir armağan olmasına rağmen, kimi zaman farklı nedenlerden dolayı, yaşamı hem kendimize, hem çevremize güçleştirme durumlarımız. Örneğin şu aldatma ve aldatılma durumlarımız. Aldatılan kadın olmanın derin ve çoğunlukla görünmeyen halleri.

Aldatılan Kadın Olma Durumu

Aldatılan Kadın Olma Durumu

Ünlü İranlı kadın şair Füruğ Ferruhzad tarihe kazanmış bir sözünde der ki: “İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı onu bağırmaya zorlayan acısından çok daha ağırdır.” Bu sözün belki de en iyi kendini bulduğu durum aldatılma durumudur.

Çünkü ülkemiz gibi geleneksel, aile yapısının ön planda kültürlerde kadına biçilen roller belirlidir ve kadın için namus olayı erkekler için olan namus olayından çok daha farklıdır. Erkek için el kiri olan durumlar, kadınları namus cinayetine kadar götürebilecek kadar da vahimdir. O yüzden kadın eğer evli ise eşini aldatmayı kafasından bile geçiremez ama erkek evliliği süresince sayısız kere eşini aldatabilir, hatta aynı anda birçok sevgilisi olabilir ve bu artık kanıksanmış bir durumdur. Kimse yadırgamaz. Şaşırmaz. Üstelik bu alanda öylesine ünlü figürler de var ki, günümüzde bu durum neredeyse normalleşti.

Peki ya aldatılan kadın, aslında bizim gibi toplumlarda aldatılan kadına da haklı bir gerekçe bulunur. Üstelik bunu kimi zaman hem cinsleri yapar. Bakımlı değildir, eskisi kadar eşi ile ilgilenmemektedir gibi mazeretler üretilir. Tüm bunların farkında olan, aldatıldığını öğrenen kadın da genellikle susar. Üstelik yapılan araştırmalara göre en çok eğitimli kadınlar susuyor. Zira onuru öylesine çiğneniyor ki, aldığı bu yaranın dışında başka soru ve sorunlarla muhatap olmak istemiyor.

Aldatılan Kadın Olma Durumu

Aldatılma ve Sonrası

İşte tam da bu noktadan sonra karşısına iki yol çıkıyor, ya sonuna kadar susup, 3 maymunu oynayıp evliliğine, ilişkisine devam etmek ya da boşanıp, kendine başka bir yol çizmek. Çoğunlukla dul olmanın başlı başına bir sorun olduğu, ailelerin eşinden boşanmış kızlarını toplumun görünen, görünmeyen baskılardan dolayı istememesi, kadının ekonomik gücünün olmaması evliliklerin mış gibi yaparak sürmesine neden oluyor.

Ama bir de ne pahasına olursa olsun boşanma yoluna giden, ne pahasına olursa varsa çocuğu ya da çocukları ile yola devam eden kadınlar var.

Kadın hangi yolu seçerse seçsin sonunda en çok kendine olan özgüvenini yitiriyor. Erkeklere olan güveni ise zaten kalmıyor ve hayatının en büyük travması ile yaşamaya başlıyor. Öfke, kimi zaman intikam gibi sağlıksız ruh halleri de baş gösterebiliyor ve işin daha da kötüsü yaşadığı bu travma çocuklarında özellikle kız çocuklarında ikincil travmalara yol açıyor.

Eğer ciddi anlamda koşulsuz bir destek almaz ise ilişkilerini sağlıklı kuramıyor ve insanlardan daha soyut biçimde kendi iş dünyasına dönerek yaşamaya başlıyor. Kadının yaşam kalitesinin bozulduğunu söylemeye bile gerek yok. Üstelik eğer iş yaşamında ise kendi işi olsun ya da olmasın verim kayıpları yaşıyor. Yani aldatılan kadın olma yaşamda kimsenin başına gelmemesi gereken yıkıcı bir süreç.


İlginizi Çekebilir:


Aldatılan Kadın Olma Durumu

Aldatılan Kadın Olma Durumu

Hakkında Fatma Rana Arıbaş

Ben Rana ARIBAŞ Danışman ve Mühendisim. Yazmak benim için tutku ve nefes almak gibi .

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir