Kalıcı Makyaj Uygulaması ve Dikkat Etmeniz Gerekenler – Buket ATALAY

Öncelikle herkese merhaba :)

Kalıcı Makyaj Uygulaması – Benim kanaatim her kadının, güzel yanlarını ortaya çıkarabildiği ve kendi görüntüsüyle mutlu olabildiği sürece güzel olduğu şeklindedir. Kalıcı makyaj da, çok daha düşük maliyetlerle ve bıçak altına yatmadan; yüzünüze ifade veren kaşlara, dolgun dudaklara ve daha büyük gözlere sahip olduğunuz bir uygulama.

Ben yaklaşık sekiz yıldır Kalıcı Makyaj Sanatçısı olarak hizmet veriyorum. Bu zaman zarfında o kadar çok farklı yüz tipine ve o kadar farklı kaş özellikleri ile çalıştım ki, konu hakkında çok iyi sayılacak derecede bilgi sahibi olduğumu söylersem abartmış olmayacağımı umuyorum.

Kalıcı Makyaj Uygulaması

Kalıcı makyaj, bedenimiz üzerinde kalıcı bir şekilde boyama yaparak kusurlarımızı rötuşlamaktır aslında. Sadece kaş, göz, dudak değil, doğum sonrası çatlaklar için dahi, kişinin kendi ten renginde boyama yapılarak çatlakların kötü görünümü en aza indirgenebilir. Hatta, günümüzde giderek yaygınlaşan meme kanserine yönelik olarak yapılan operasyonlardan sonra kaybedilen göğüs ucu medikal pigmentasyon adı verilen ve özünde kalıcı makyaj mantığı içeren bir uygulama da var. Bu da, kalıcı makyaj uygulamasının bir kadın için görsellikten öte, psikolojik bir bütünlük için de müthiş faydalı olabildiğinin bir göstergesi.

Diğer yandan, her konuda olduğu gibi kalıcı makyaj konusunda da mahir olmak en önemli nokta. Aksi taktirde, telafisi çok da kolay olmayan, istenmeyen sürprizlerle karşılamak mümkün. O halde işin inceliklerine kısaca değinelim:

Dikkat Etmeniz Gerekenler

İnanın bana kalıcı Kalıcı Makyaj Uygulaması son derece mühim bir konudur. Birincisi sanatsal bir hadise olduğundan %100 yetenek gerektirir, boyaları tanımak, ana renklere, ara renklere tamamiyle hakim olmak gerekir. Sonuçta her birimizin saç, kaş ve göz rengi tonumuzla eşsiziz ve herkes için ayrı bir renk karışımı gerekir.

Tabi ki bu teknik bir konudur, teknik yeterli eğitim ve pratik ile öğrenilebilir. Ancak benim burada demek istedediğim “içten gelen bilmektir”. “İçten gelen bilgi” nedir sorarsanız şayet (ki sorunuz! Bu tür estetik unsurlar şansa bırakılmaz. Sormak, sorgulamak iyidir!), size yetenek derim. Nasıl ki resim eğitimi alan herkes ressam olamaz, estetik tüm sanatlarda da bu böyledir.  Yani demem o ki, önüne gelen herkes belli bir ücret karşılığı bu eğitimi alabilir. Nitekim alıyorlar da.  Zira maddi kısmına odaklananlar için karlı bir iş bu. Çünkü sermayesi yüksek oranda emek olan bu işin içine, bir de daha güzel olmak arzusu neredeyse içgüdüsel olan “kadın faktörü” yani yüksek arz girerse, neresinden baksanız karlı bir iştir kalıcı makyaj uzmanlığı.

E eğitim veren de çok! Herkes eğitim veriyor, çünkü biliyorlar, yetenek olmazsa zaten kişi muvaffak olamayacak. Dolayısıyla onlar da sadece eğitim için aldıkları ücrete odaklanıyorlar. Ama sonuç öyle değil maalesef…

Umurlarında değil ki insanların işini doğru yapmış, yapmamış, birilerinin yüzün de (ki gizlemek imkânsızdır) kalıcı bozukluklar oluşmuş. Can acısı ve sonrasında deformasyona bağlı psikolojik bozulmalar da cabası! Sonrasında çok daha yüksek ücretlere o uygulamaların izlerinden kurtulma süreci ise ayrı bir hikâye. O da tamamen kurtulunabilirse tabi ki…

Kimse kimsenin umurunda olmadığı bir dönemde yaşıyoruz ne yazık ki. Birincisi yetenek demiştik, ikincisi de “sorumluluk” diyelim o halde. Uzman, uygulama yaptığı kişilere karşı her daim sorumlu olmalı İşte işin insani, ahlaki boyutu da bu. Ancak bunlara sahip olanlar mesleki beceri ve kariyerlerini ileri ki boyutlara taşıyabilir.

Bu noktada da acaba tevazuyu elden bıraksam mı diye düşünmüyor değilim. Zira beni tanıyanlar, birlikte çalıştığım ve çok şey öğrendiğim büyüklerim ve uygulama yaptığım değerli “güzellik arkadaşlarım” bilirler ki, geldiğim noktada biraz namım varsa, işte bu niteliklere sahip olduğum içindir

Bu yüzdendir ki kendime “Kalıcı Makyaj Sanatçısı” diyebiliyorum.

Son olarak dikkat çekmek istediğim konu ise kullanılan boya. Ben bu sanatla tanıştığımdan buyana hocam Erdal Bektaş’ın ürettiği Make up Star adlı son dönem Zürih’te, Nano teknolojiyle üretilmiş, cilt altında dağılmayan bir ürün kullanıyorum. Neticelerinden de her daim çok memnun kaldım, tavsiye ediyorum.

Değerli güzellik arkadaşlarım, bu ilk yazımda her meslekte olduğu gibi bizim içimizde yaşanan olumsuzlukları sizlerle paylaşmak istedim. Niyetim bir önyargı oluşturmak değil, bir farkındalık yaratmaktır. Bir gün böyle bir uygulamaya karar verirseniz, emin olmadığınız bir hizmet satın almamanız için yaptığım bir çağrıdır bu. Riske atmaktansa tabii doğal halinizle çok daha güzel olduğunuzu unutmayınız. Eğer kalıcı makyaj hizmetine ihtiyaç duyursanız size öncelikli tavsiyem güvendiğiniz bir referans aracılığıyla uygulamayı yapacak kişiyle tanışmanız, böyle bir referansa sahip değilseniz ise uygulayıcının kendisine ait olduğuna emin olduğunuz çalışmalarını görmenizi ve ona göre karar vermenizi yürekten tavsiye ederim.

Yeni yazılarımdan haberdar olmak için beni, profilimden  ve ınstagramda @bybuketatalay  adıyla takip edebilirsiniz.

Kısa zamanda uygulamalarla ilgili püf noktaları içeren yazılarımla buluşmak dileğiyle..

Mıcrobladıng 3D Kıl Tekniği