Defne Samyeli Gülriz Sururi Olmak ya da Olmamak

Gülriz Sururi, Defne Samyeli Olmak ya da Olmamak. Son günlerde bu iki kadın öylesine gündeme düştüler ki ben de bu yazıda gerek sosyal medya ortamlarında, gerek kadınlar, gerek ise erkekler arasında çok tartışılan hatta kızımla bile hem fikir olamadığım bu konu hakkında kendi fikirlerimi beyan etmeye karar verdim. Biraz Defne Samyeli Gülriz Sururi konuşacağız ve tatilden çıktığımız bugünlerde azıcık böyle şeyler konuşmanın tatil dönüşü gündelik yaşama da iyi geleceğini düşünerek elbette. Ne derseniz?

Bilmeyenlere Ne Olmuştu Sahi?

Her şey ama her şey Defne Samyeli isimli tanınmış kişinin Bodrum’da tatil yaparken basına yansıyan bu fotografları ile başladı. Herkes bir anda Defne Samyeli’ni konuşmaya başladı.

Ama olaylar burada bitmedi tam insanlar bu konuda olumlu olumsuz düşünceleri hızla beyan ederken karşımıza bir de Gülriz Sururi isimli tiyatro dünyasının yaşayan en büyük efsanelerinden aşağıdaki fotoğrafı düştü. Üstelik es kaza değil kendisi bunu zaten yıllardır yapıyor.

Burada hemen şu noktanın altını çizmekte fayda var. Defne Samyeli 46, Gülriz Sururi 89 yaşında. İşin içinde bir de bu yön var.

Defne Samyeli’nin kim olduğuna bakacak olursak uzun yıllar haber spikeri olarak karşımıza çıktı ama aynı zaman o bir güzellik kraliçesi ve de Boğaziçi Üniversitesi mezunu. 1995 2011 yılları arasında ülkemizin ünlü mimarlarından Eren Talu ile yaptığı bir evliliği var ve bu evlilikten de iki kızı bulunuyor ki kızlarının da güzellikleri konusunda anneleri ile rahatlıkla yarışabileceğini belirtmek gerekir. Son yıllarda kendisi şarkıcılık ve oyunculuk yapıyor.

Siz Yapar mıydınız Konusu?

Biz bugün 20 yaşında olan kızımla tam da bunu konuştuk ve ona söylediklerimden kendi fikirlerimi söyleyeyim. Hayır sanılanın aksine ya da birçok hem cinsim gibi kıskanmıyorum düşüncelerimin kıskançlık ile uzaktan yakından alakası yok.  Ben sadece kendi açımdan bakıyorum. Ve olayın içine dini falan da katmıyorum. Tamamen dış gözüm bu konuda.

Şunu da biliyorum yaşadığımız tramvalar, kişiliğimiz kimi zaman bizlerin öne çıkma güdüsünün diğerlerinden daha fazla olmasını sağlıyor ki zaten sanatçılar beğenilme arzusu diğer insanlar daha yüksek olan insanlar. Ego kavramının yaptıkları işin de getirisi ile onlarda daha yüksek olduğunu biliyorum. Elbette hepimiz beğenilmek, ilgi çekmek istiyoruz. Bunlarda anormal olan bir durum yok. Hatta kimilerimizin işimiz gereği gündemde olmak için bu ve benzeri şeyler yapmasını da anlıyorum yani buralara takılmıyorum.

Ama tüm itirazlarım işte bunlardan sonra başlıyor. Bilerek ya da bilmeden insanların ağzına sakız olmaya gerek yok. Zaten kendini kanıtlamış olan iki kadın. Zaten insanlar onlara bayılıyor ki ben çok bayılan tarafta değilim ama saygı duyuyorum. Onların bize rol model olmalarını da beklemiyorum ama bu fotoğraflar ile ne yapmaya çalıştıklarını bu kadar zeki iki kadının da anlamıyorum.

Eğer biz bunları beğeniyorsak o zaman bikinili hiçbir kareye karşı çıkmamamız lazım. Çirkin bir kadın da olsa eğer 89 yaşında benzer kare atarsa ötekileştirmemeliyiz. Eğer özgürlük buysa.

İnsanların bana göre bir duruşu bir tarzı olmalı. Örneğin yıllar önce Yıldız Kenter bir oyunu için soyunmuş gibi görünmüştü ama bir amacı vardı. Düşünüyorum da Yıldız Kenter bunu yapar mıydı diye sanırım yapmazdı. Ya da Jülide Ateş ki kendisi Defne Samyeli ile aynı yaşta, iyi eğitimli, ana haber sunmuş bir kadındır yapmazdı. Gerek yok bunlara. Bazen kim yaparsa yapsın sinek pis değil ama mide bulandırır izlenimi veriyor. Bazen kafadaki o haber sunarken ki ya da Kaldırım Serçesinde ki Editf Piaf görüntüsüne leke düşürüyor olmuyor yani.

İnsan kendi bedenini metalaştırmadan da kendine bir anlam yüklemeli.

Hadi ben anlatamadım. Siz anlayın.