Dalida: Sıradışı Bir Kadın Sıradışı Bir Yaşam. Sizin rol modeliniz kim? Çocukluğunuzda, gençliğinizde kimden ilham aldınız? En çok etkileyen insanlar kimdi? Aslında bu soruları çoğaltabilirim ama çoğaltmayacağım ama buradan şu noktaya gelmek istiyorum. İnsanlar geçen yıllar içinde kendilerine rol model aldıkları, ilham aldıkları insanlardan ister istemez izler taşırlar. Benim kendi açıma öyle çok insan oldu ama bunlardan bir tanesi o zamanlar anlamadığım bir biçimde Dalida idi. Sanırım Ben kendisine ilk olarak Salma ya Salama isimli şarkısı ile aşık olmuştum ki o şarkı biraz bilenler bilir Arap ezgileri içeren kıvrak ritmleri olan bir şarkı idi ve o şarkının çıktığı dönemler de benim ergenlik dönemlerim idi.
Upuzun saçları, farklı güzelliği ile de bana hiç benzemeyen bir kadındı ve nedense ergen olarak onu o çağların aklı ile kıskanmıyor imreniyordum böylesi bir etkisi vardı.
2017 yılında kendisi hakkında ölümünün 30. yılında bir film çekildi. Ben de yakın tarihlerde bu filmi yeniden izledim. Yeniden diyorum zira film gösterime girdiğinde soluğu Ankara’da almış ve orada bu filmi soluksuz izlemiştim. Bir tür çocukluğuma selam çakmak gibi olan bir duruştu aslında. Neden hala bende böylesine etkili olduğunu bilemediğim bir kadındı o. Şarkılarını hep dinlemiş ama asla hayatını araştıramamıştım. O Dalida idi ve gerisi o film çekilene dek asla çok da umurumda olmamıştır. Sesi, şarkıları ki şimdi ne zaman canım sıkılsa dinlediğim ve beni inanılmaz rahatlatan I Love in Portofino şarkısı ile benim sığınağım idi.
Tam da bu noktada filmi izlemediyseniz çok muhteşem bir film olmasa da Dalida şarkıları dinlemek ve onu daha yakından tanımak için kesinlikle önereceğim bir çalışma.
Kendisi Mısır’da doğan İtalyan asıllı bir ailenin çocuğu. Annesi opera sanatçısı ve kendisi de bir noktadan sonra şarkıcı olarak yoluna devam etmiş bir kadın. Babasına olan öfkesini filmin bir yerinde dillendiriyor ki insan bu noktadan sonra şu soruyu sormadan edemiyor babamız ile olan ilişkilerimiz bizim erkekler ile ilişkimizi çok temelden mi etkiliyor acaba? Tam da o noktada bir sevgi doyumsuzluğu yaşarsak hayatımız boyunca aşkı mı arıyoruz? Ya da tam tersi babamız tarafından çok sevilirsek aşk bizim için birincil planda olmuyor mu? Emin değilim açıkçası. Sonuçta yaşamına çok sayıda erkek giriyor ve hepsine aşık olarak aşklarının peşinden gidiyor ama sonuçta her birinin intiharı onda inanılmaz yaralar açıyor. Bence belki çok acımasız bir eleştiri ama Dalida bu aşkları yaşamasa belki de böylesi etkileyici yürekten gelen şarkıları dinleyemeyecektik. Çünkü çok sıradışı bir yaşam var karşımızda.
Ve evet çok güçlü bir insan gibi görünüyor ama aslında çok kırılgan, çok naif bir kadın. Aslında her güçlü kadın biraz da öyle değil midir?
Sonrasını herkes biliyor aslında. Mesleğinin zirvesinde, çok başarılı bir kadın, henüz 55 yaşına bile gelmemiş iken intihar ediyor ve dayanamadım diyor özetle ve ölme hakkımı kullandım.
Bazen sadece kendiniz olmak istersiniz. Sıcacık bir aile paradan, markalaşmaktan çok daha önemlidir bazı insanlar için. Yazılarınızla, şarkılarınız ile o çığlığı atarsanız ama öyle bir yere gelir ki artık olay sizi de aşmıştır ve size kalan seçeneklerden bir tanesini kullanırsınız. Zira zaten her şeyiniz vardır. Koşulsuz sevgi dışında. Yaşamda sahip olamadığınız tek şeydir ve gerisi sizin için bir şey ifade etmez ise bu hayat benim der gidersiniz. Benzer örnekleri ne çok değil mi?
Ünlü İtalyan bloggerı Chiara Ferragni, birkaç sene önce kurduğu The Blonde Salad bloguyla dikkatleri üzerine…
Oldukça zorlu geçen pandemi dönemi ile birlikte 2020 yılının sonbahar aylarına nihayet gelmiş bulunmaktayız. Havaların…
Selena Gomez makyaj markası çıkarıyor! Dünyaca ünlü şarkıcı ve oyuncu Selena Gomez, bu sıralar kendi…
Her bölümünü büyük bir heyecan ile beklediğimiz Fox TV’nin ekranlarında yayınlanan Yasak Elma dizisinin içeriği…
İtiraf edelim; ona hepimiz hayranız! Özellikle de giyim tarzına, bebeksi güzelliğine, fit vücuduna, ışıl ışıl…
Her bölümünü büyük bir heyecan ile beklediğimiz Fox TV’nin ekranlarında yayınlanan Yasak Elma dizisinin içeriği…