Hiç düşündünüz mü her şey kontrolümüz altında olsa yaşamımız nasıl olurdu? Yaşama dair tüm sözcükler bizim olsaydı ama bu ne yazık ki mümkün değil. Belki de olmaması daha iyi zira o zaman yaşam çok daha sıkıcı olabilir ve biz zor adam diye tabir ettiğimiz insanlara hayatımızda yer vermezdik. O zaman da hayat denen sonunun her an gelebileceği bir anlar silsilesi belki de çok sıkıcı olurdu değil mi? Bir düşünün bence çok da haksız sayılmam.
Gelelim şimdi bu zorluk kolaylık meselesine. Belki de adam sözcüğü burada çok cinsiyetçi bir sözcük ama bu yazıda biraz da kalıpların dışında klişelerden uzak bir yazı yazmaya çalışacağım. Evet kanatacak biraz ama yaşamda kan akıtmadan ilerlemiyor değil mi?
Birazcık bu ön açıklamalardan sonra kolaylık zorluk meselesine bakacak olursak insanlar özünde kendine benzeyen insanları seviyor ve aynı kutupların birbirini itmesi gibi bir durum yok ilişkilerde. Hayatınıza giren insanlara bir bakın. Sağlıklı sakin kafa ile düşündüğünüzde size aslında özünüze en çok benzeyen insanları yaşamınıza aldığınızı göreceksiniz.
Yani eğer kendinizi sevmiyor ise kapanmamış tramvalarınız var ise tam da sizin gibi zor diye tabir ettiğimiz insanlara takılıp kalacaksınız. Çünkü onun yaraları size tanıdık gelecek. Kendinizi affedememe, kendinizi suçlama duygusunu onunla kapatabileceğinizi birlikte yaralarınızı sarabileceğinizi düşüneceksiniz.
Ama eğer tam tersi sakin sessiz bir tipseniz o zaman belki de böylesi adamlar yaşamınıza girmeyecek ve siz sakin huzurlu limanlarda dolaşmaya karar vereceksiniz ona uygun uyumlu dingin insanlara yer vereceksiniz. Bu durum özünde tamamen sizinle sizin kişiliğinizle alakalı bir durum ve kaçan kovalanır klişesinde boğulmamak gerekiyor.
Yaşam özünde tüm klişelerin dışında olan bir olgu siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz ki tam da o noktada en karanlık noktalarınız devreye giriyor işte o karanlık noktalarınızdan yola çıkarak ilişkilerinizi belirliyorsunuz.
Kurban da katilde sizsiniz. Aşkın Celladını aramak için İrvin Yalom okumaya gerek yok bu noktada. İçinize dönün bakın. Ne göreceksiniz?
Yürür mü?
Belki de yaşamın en temel formülü bu. Siz size dayatılan her şeye inat kendi gerçekliğinizden yola çıkarak bir yaşam kurarsanız kendinizi affedersiniz, kendinizi olduğunuz gibi kabul eder ve aynada gördüğünüz insanı severseniz ilk adımı atıyorsunuz.
Aşkı tam da bu noktada basma kalıp bir biçimde algılamamak ve olaya çok yönlü bakmak gerekiyor. Size huzur veren sizi düşünen sizi yormayan sizi sarıp sarmalayan sizin düşüncelerinize saygı duyan sizi olduğunuz gibi kabul eden adamlar da var yaşamda.
İnsan sonuçta bir kere doğup bir kere ölüyor. O yüzden kendini tüketmek yerine aşk aşk diye inlemek yerine adını belki de hiç koymadan kategorize etmeden yarın belki de çok ama çok geç olacağını hiç unutmadan size iyi gelen insanlara şans vermek gerekir.
Zor adamlarla yürümesi zor daima sonuçta siz de zorsunuz herkesin kendi içinde çatlakları var bir yarayı bir başka yara ile kapatmak da mümkün değil ne yazık ki. Kendinizi tedavi edemezsiniz başkalarınıza da faydanız olmaz unutmayın diyerek hayatı kolaylaştırmaya var mısınız?
Ünlü İtalyan bloggerı Chiara Ferragni, birkaç sene önce kurduğu The Blonde Salad bloguyla dikkatleri üzerine…
Oldukça zorlu geçen pandemi dönemi ile birlikte 2020 yılının sonbahar aylarına nihayet gelmiş bulunmaktayız. Havaların…
Selena Gomez makyaj markası çıkarıyor! Dünyaca ünlü şarkıcı ve oyuncu Selena Gomez, bu sıralar kendi…
Her bölümünü büyük bir heyecan ile beklediğimiz Fox TV’nin ekranlarında yayınlanan Yasak Elma dizisinin içeriği…
İtiraf edelim; ona hepimiz hayranız! Özellikle de giyim tarzına, bebeksi güzelliğine, fit vücuduna, ışıl ışıl…
Her bölümünü büyük bir heyecan ile beklediğimiz Fox TV’nin ekranlarında yayınlanan Yasak Elma dizisinin içeriği…