İlerleyen Yaşlarda Aşk Mümkün mü?

İlerleyen Yaşlarda Aşk Mümkün mü?

Aşk onunla da onsuz da olamadığımız kimi zaman tanımlamakta zorlandığımız bir duygu. Uğruna şiirler yazılar, kişilere olmadık şeyler yaptıran belki de en kontrollü insanın bile kontrolünü bir çırpıda kaybettiği yegane duygudur aşkın kendisi.

Oysa yazarlar, şairler, ozanlar, şarkıcılar bu konuda tam bir fikir sahibi olamamaktadır zira kimileri aşkı için ölmeli derken kimileri aşkın yaşattığını söylüyor.

İlerleyen Yaşlarda Aşk

İlerleyen Yaşlarda Aşk Mümkün mü?

Her ne olursa olsun, aşık olma özünde son derece tüm evreleri ile ünlü şair Aragon mutlu aşk yoktur dese bile güzel olan bir duygu. Hiç olmazsa insana kendisinin yaşadığını hissettiriyor.

Aşk deyince insanın aklına ilk başlarda ergenlik döneminde, gençlik dönemlerinde yaşanan aşklar gelse de ilerleyen yaşlarda insan aşık olamaz mı, mümkün değil mi diye de bir soru gelmiyor değil.

Dilerseniz şimdi bu sorunun yanıtını aramaya çalışalım.

Mümkün Olamaz mı?

Yakında 50 yaşına basacak biri olarak tam da bu noktada izlediğim film ve diziler aklıma geliyor. Bu alanda izlediğim ve yıllar boyunca başucu filmim olarak gördüğüm film; Out of Africa. Gerçek bir olayın romana aktarılması ve sonrasında film olarak çekilmesinden ortaya çıkan eser, bize orta yaşlarda aşkın mümkün olabileceğini gösteriyor, sonu hüzünlü bitse de ikna ediyordu.

İlerleyen Yaşlarda Aşk Mümkün mü?

Bir diğer eser yine ünlü bir Amerikan filmi ve ne tesadüftür, Merly Streep isimli dünya sinemasının gelmiş geçmiş en büyük aktrislerinden birinin oynadığı, Bridges Madison County isimli eserdi. Burada da ilerleyen aşkın yasak bir ilişki bile olsa olabileceğine bizi ikna ediyordu.

Türk dizi ve sinema sektöründe bu alanda çok fazla film ve dizi olmasa da Türk dizi tarihinde çığır açan Türkan Şoray ve Şener Şen’in baş rollerinde olduğu İkinci Bahar isimli eser ilerleyen yaşlarda aşkın olabileceğini ne güzel anlatmıştır. Zaten bu isimle Sezen Aksu’nun unutulmaz bir şarkısı olduğunu da anımsamak lazım.

Tüm bunlara bağlı olarak çok net bir biçimde aşkın yaşı olmadığını söylemek mümkün. Yine yeniden altını çizerek söyleyeceğim gibi 50 yaşıma sayılı günler kala yaşamın bana en güzel öğretilerinden bir tanesi her yaşta aşık olunabileceği yönünde.

İnsan hesap kitap yapmadan hayatının bir döneminde aşık olabilir. Aşkın beklemesi yoktur, . Aşk bir anda gelir bulur. Evet kontrolünü kaybettirir, evet dengelerini bozar, evet aniden bastıran bir yağmur gibidir. Ama güzeldir. Aşk her yaşta her biçimde güzeldir. Çünkü hep altını dipten çizmeye çalıştığım gibi hesapsız kitapsızdır ve yaşanır, geçer gider.

Aşkın ardından ağlamakta, yaralanmakta güzeldir. Her yara kişinin gelişiminde ayrı bir anlamdır zira. Hem hiçbir şey yaşamamak yerine bir şeyler yaşamak oldukça güzeldir.  Hayatı anlamlı kılar. Ama şunu da unutmamak gerekir ilerleyen yaşlarda yaşanan aşkın formu bir başkadır.

Siz büyümüş, demlenmiş, yorulmuş, dinginleşmişsinizdir. İşte aşk tüm bu dönemlerde yaşanırken kendi içinde formu da güzelliği de yaşattırdığı da ayrı bir güzeldir.


Hakkında Fatma Rana Arıbaş

Ben Rana ARIBAŞ Danışman ve Mühendisim. Yazmak benim için tutku ve nefes almak gibi .

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir