İnsanoğlu ölümlü olduğunu bilen tek canlıdır ama yine de bu rağmen yaşama tutunmak için kendince doğası gereği yöntemler bulmakta oldukça başarılıdır. Aksi olsa insan sürekli olarak ölümlü olduğunu düşünse zaten adım bile atamaz hatta belki de biraz da korkusundan dolayı kendini bir odaya kapatıp ölüm gelmesin diye çıkmadan bekleyebilir ama güçlü bir canlıdır, kimi gereksinimleri vardır, kendince duyguları vardır ve bunlar arasında aşk sevgi gibi kavramlar insanın yola devam etmesini sağlayan unsurlar arasında.
İnsanoğlunun var olduğu günden bugüne ve sonsuza kadar bu iki kavram gündemde olacaktır. Bu durum Adem ve Havva ile başlamıştır ve insanların yaşamının her anında itici olan bir güçtür.
Her iki kavrama da biraz daha yakından bakmak gerekir ise kimi zaman birbiri ile karıştırılan kavramlar olsa da işin özünde ikisi birbirinden oldukça farklı olan kavramlardır ve kimi zaman birbirini tamamlar gibi görünseler de duygular anlamında bakıldığında çok da eşdeğer olduğunu söylemek olası değildir.
Ben bu yazımda bu iki kavrama biraz biraz değinmeye çalışarak ne nedir, ne değildir ifade etmeye çalışacağım. Ve sizlerin de fikrini elbette çok merak ediyorum. Siz de bana bu konuda düşüncelerinizi lütfen çekinmeden yazın olmaz mı? Sizin için hangisi daha önemli, hangisi ne ifade ediyor?
Sahi Sevgi Neydi? Sevgi Emekti
Öncelikle dilerseniz sevgi kavramından başlayalım. Ünlü yazar Cengiz Aytmatov’un kitabından uyarlanan ve bugün ülkemizde kült filmlerden bir tanesi haline gelmiş olan Selvi Boylum Al Yazmalım filminin bir yerinde tam da böyle bir söz geçer.
Sevgi emektir, sevgi koşulsuzluktur. Sevgi beklentisizliktir. İnsan doğada ki her canlıya sevgi duyabilir. Sokakta hiç tanımadığı bir çocuğa. Hayran olduğu bir sanatçıya. Annesine, babasına, elbette evladına. Sevgi iyileştiren, güzelleştiren bir olgudur ki Aragon o meşhur şiirinin dizelerinde ” Dünyayı sevgi kurtaracak bir insanı sevmekle başlayacak her şey” derken tam da bunu ifade etmeye çalışır.
Seven insan kötülük yapamaz, öfke besleyemez, kötülük düşünemez zira sevdiği şey ne ise onun zarar görmesini istemez tam tersi onun mutluluğu ile mutlu olur ama aşk hiç de böyle değildir.
Aşkın kendi doğası gereği yok edici vurucu bir yönü vardır. İnsan her şeyi herkesi sevebilir ama herkese her şeye aşık olamaz. Aşk ne kadar bencil bir duygu ise sevgi de o kadar paylaşımcı olan bir olgudur.
İnsan aşık olduğu zaman dengeleri alt üst olur, yaşamında gözü başka bir şey görmez, tüm yaşamını karşısındakine endeksler ve aslında bu duygu içinde tutku, sevgi gibi pek çok duyguyu da barındırır ki şairin de dediği gibi aşkın her hali tüm evreleri yıkıcı ve kavurucu olan bir duygudur aşk özel bir durumdur ve her zaman insanın başına gelmez. Ama geldiğinde de asla kaçırmamak ve dibine kadar yaşamak gerekir.
Her zaman sevilebilir ama her zaman aşık olunmaz değil mi?
Ünlü İtalyan bloggerı Chiara Ferragni, birkaç sene önce kurduğu The Blonde Salad bloguyla dikkatleri üzerine…
Oldukça zorlu geçen pandemi dönemi ile birlikte 2020 yılının sonbahar aylarına nihayet gelmiş bulunmaktayız. Havaların…
Selena Gomez makyaj markası çıkarıyor! Dünyaca ünlü şarkıcı ve oyuncu Selena Gomez, bu sıralar kendi…
Her bölümünü büyük bir heyecan ile beklediğimiz Fox TV’nin ekranlarında yayınlanan Yasak Elma dizisinin içeriği…
İtiraf edelim; ona hepimiz hayranız! Özellikle de giyim tarzına, bebeksi güzelliğine, fit vücuduna, ışıl ışıl…
Her bölümünü büyük bir heyecan ile beklediğimiz Fox TV’nin ekranlarında yayınlanan Yasak Elma dizisinin içeriği…