Aşk Her Şeyi Affeder Mi ?

Aşk Her Şeyi Affeder Mi ?

Hayat sonunun ne zaman biteceğini asla bilemediğimiz gibi doğma kararını da bizim veremediğimiz bir mucize, bir masal nasıl tanımlarsanız tanımlayın işte. Ama sonuçta yaşamak, nefes almak dünyanın en güzel mucizesi. Nefes aldığınız sürece istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Klasik, monoton rutin giden yaşamlarımız içinde belki de tek kontrol edemediğimiz duygu aşk. Aşk Her Şeyi Affeder Mi?

İlk çağlardan bugüne şairler yazarlar aşka dair kelamlar etmiş, Mevlana gibi düşünürler işin daha farklı yönlerine değinerek bakış açımızı değiştirmiş ama kimse aşka yoktur diyememiş. Evet aşka dair bir kavram var ve aslında ne olursa olsun, nasıl tanımlanırsa tanımlansın bizim yaşamlarımızda en büyük farkı yaratan kavram da aşkın ta kendisi.

 

Aşk Her Şeyi Affeder Mi ?
Aşk Her Şeyi Affeder Mi

Günümüzde üç günlük tensel çekimlere dayanan duygulara da bu ad verilse de aşkın içinde tüm duyguları barındıran ve biraz da Mevlana’nın yaklaşımlarına benzer bir ifade ile bir tür kendinden vazgeçme hali, başta da ifade edildiği gibi bir kontrolsüzlük durumu ama tam da bu nokta da hani o ünlü şarkıda dediği gibi aşk her şeyi affeder mi sorusu akla geliyor.

Affetmeli mi? 

Düşünsenize sevdiğiniz için kendi özgür iradenizle bile olsa birçok şeyden vazgeçmişsiniz. Onun mutluluğu kendi mutluluğunuzdan önce olmuş, belki dostlarınız ile onu üzmemek için buluşmamışsınız ama gün gelmiş o sizin değerlerinizi düşlerinizi veya duygularınızı hiçe sayarak hiç yapmaması gereken bir şeyi yapmış.

Ne olabilir bu? İlla tensel ya da duygusal aldatma olarak anlamamalı bu durumu zira aldatma aldatmadır ve burada artık aşka dair duygular bitmiştir ve sizin ilişkinizde bundan sonra beraber yola devam edip etmeme durumu aşka endekslenmeden düşünülmesi ve değerlendirilmesi gereken bir olgudur ama bunun dışında fiziksel ve/veya duygusal şiddet siz istemeseniz de sizinle beraber olma isteği, sizin değerlerinizi hiçe sayması affedilebilir olgular olmalı mıdır? Olursa nereye kadar? Aşk özünde tek kişiliktir ama iki kişi ile yaşanır. Bu noktada da tutku ile karıştırılmamalı ve tüm bunları yaşayan bir insan kendisine affetmenin kendisini yok sayıp saymamak olduğunu da sormalı sonrasında kararını ona göre vermeli ve yoluna öyle devam etmelidir.


Hakkında Fatma Rana Arıbaş

Ben Rana ARIBAŞ Danışman ve Mühendisim. Yazmak benim için tutku ve nefes almak gibi .

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir