Hayat, her daim düz bir çizgide seyretmez. İnsan doğduğu günden itibaren acılarla, kırgınlıklarla ve bozgunlarla test edilmeye açık bir varlıktır. Bu acılar kişi üzerinde o derece etkilidir ki on sene önce yaşanan büyük bir acı, on sene sonraki kişiliğimizi etkiler. Aşk acısı da bu acılardan biridir. Aşk acısı, aşırıya kaçtığında ve bir psikologtan yardım alınarak aşılmadığında Kırık Kalp Sendromu’na sebep olabilmektedir. Kırık Kalp Sendromu, kişinin çektiği ruhsal acıyı kalbinde fiziksel ağrılar olarak hissetmesiyle ortaya çıkar. Sonuçları ölümcül olabilen bu sendroma yakalanmadan aşk acısı hissinden kurtulmak istiyorsanız, neler yapmanız gerektiğini bu yazıda ele alacağım. Aşk acısı duygusunda sıyrılmak söz konusu olduğunda yazımızı dikkate almalısınız.
Aşk, insanın başına her zaman gelebilen bir olay değildir. İlişki uzmanları, aşk denen duygunun iki insan arasında bir anda gerçekleşemeyeceğini belirtmektedir. Uzmanların görüşüne göre ilk görüşte biri size çok çekici gelebilir ancak bu çekim zaman içinde aşka dönüşmeden bitebilir. Aşk zaman alır ve her insana karşı gelişebilecek kadar basit bir duygu değildir. Bu durum da gerçek bir aşkın bitişiyle duyulan acıyı kat kat artırmaktadır. Çünkü aşk hem zaman isteyen hem de bağımlılık yapan bir duygudur. Amerika Birleşik Devletleri’nde aşk acısı yaşayan kişilerle yapılan bir araştırmada, aşkın uyuşturucu misali bağımlılık yaptığı ispat edilmiştir.
Aşk Acısı Nedir?
Böylesine etkili bir duyguyu tetikleyen kişinin hayatınızdan çıkması; depresyona girmenize, çaresiz hissetmenize, bir daha asla bu duyguyu bulamayacağınıza dair kaygılara sebep olmaktadır. Aşk acısını atlatabilmek için öncelikle “Bu duyguyu bir daha asla yaşayamam.” fikrinden sıyrılmalısınız. Bunun yerine hayatın size yapacağı güzel süprizlere kendinizi açmalı, biten ilişkideki hatalarınızı eleştirel gözle değerlendirmelisiniz. Unutmamalısınız ki bütün insanlar ölümlüdür ve kendisi ölümlü olan bir varlığın duyguları sonsuza kadar süremez. Aşk ve aşk acısı iki ayrı duygudur. Aşk sonsuz olmadığı gibi aşk acısı da sonsuz değildir. Bu gerçeği kabul ederseniz içinde bulunduğunuz ruh halini daha kolay tolere edebilirsiniz. Aşk acısı çekmenin en büyük sebebi, kendini sevmemektir. Kendini sevmeyi ihmal eden, kendi kendisine sevgi gösteremeyen insan sevgi ihtiyacını sürekli başka bir insandan karşılamak zorunda kalır. Kendisine verilmesine alıştığı sevgi bir anda kesilince de depresyona girer. Aslında aşk acısı hissinin özü budur. Öyleyse öz sevgi, aşk acısı denen duygunun panzehiri olarak düşünülebilir.
https://dakika.org/oz-sevgi-nedir
Aşk Acısı Nasıl Atlatılır?
Öz sevginizi kazanmak için işe, bir kağıda sevdiğiniz ve sevmediğiniz bütün özelliklerini yazarak başlayabilirsiniz. Siz bunu yaparken kafanız kendi özelliklerinizle meşgul olacak ve aşk acısı denen duygu geri planda kalacaktır. İş sadece liste yapmakla bitmiyor tabii. Zaten bu listeyi yapma amacınız aşk acısı hissini geçici süreliğine bastırmak değil; tamamen ortadan kaldırmak. Liste bittikten sonra kendinizde olumsuz bulduğunuz özellikler üzerine düşünün. Bu özelliklerinizi düzeltebilmek için ne yapmanız gerektiğini belirleyin. Kendi kişilik özelliklerinizle ilgili çözümler üretmeye çalışın. Örneğin, toplum içinde girişkenlik problemi yaşayan bir insan olduğunuzu yazmışsanız, bunu aşmak için kendinize hobiler edinin, hobi kurslarına yazılın, sosyal sorumluluk projelerinde yer almaya başlayın, işiniz olmasa da sokağa çıkın, kişisel gelişim kitaplarından yardım alın ve en önemlisi ilgi alanlarınızla bağlantılı mekanlarda vakit geçirin. Böylece sizle aynı frekansta ve aynı zevklere sahip birçok arkadaş edinebilirsiniz.
Listenizdeki olumsuz özelliklerinizi düzelttikçe kendinize olan saygınız ve sevginiz artacaktır. Beğendiğiniz özelliklerinize baktıkça da ne kadar değerli bir insan olduğunuzu tekrar tekrar hatırlayacaksınız. Bu uygulama sizin kendinize yardım etmenizi sağlayacak. Bilimsel araştırmalara göre insanlar yardım gördükleri değil; yardım ettikleri, kalkındırdıkları şeylere karşı sevgi geliştirmektedir. Siz kendinize dönüp, kendinizi kalkındırdıkça öz sevginiz ve öz saygınız hızla artacaktır. Kendinize olan sevginiz ve saygınız arttıkça öz güveniniz artacaktır. Öz güveniniz yükseldiğinde, çevrenize bir daha yaşayamamaktan korktuğunuz, sizi depresyona sokan o asil duyguyu hakkıyla yaşatacak insanlar toplanmaya başlayacaktır. Unutmayın ki evren de insanlar da enerjilerden ibarettir. Siz evrene nasıl bir enerji yayarsanız karşılığında benzer bir enerjiyi hayatınıza çekersiniz. Eğer sizi seven ve el üstünde tutan birine kavuşmak istiyorsanız önce siz kendinizi sevmeli ve el üstünde tutmalısınız.