Uzun ve Mutlu Bir Evlilik İçin bu yazımın konusu. Evlilik konusunda baktım da hiç yazı yazmamışım. O yüzden bu yazının biraz da kendi içsel yolculuğum için, bu deneyimi yaşamam gerektiğine inandığım için yazıyorum aslında. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla durumu var anlayacağınız.
Başlayalım mı? Hadi o zaman.
Annem ve Babam. Babam 6 Kasım 2002 yılında vefat ettiğinde onlar dile kolay 54 yıllık evli idiler ve babam o zaman sadece 76 yaşında idi. Yani babam 21 yaşında neredeyse çocuk denilecek yaşta evlenmiş ki annem de 18 yaşında imiş, bir ömür yarım yüzyılı birlikte devirmişler.
4 çocuk büyütüp bin bir türlü zorluğa birlikte göğüs germişler. Babam ölmeden 2.5 yıl önce ortanca çocuklarını kaybetmişler ama birbirlerine tutunmuş, birbirlerinden güç almışlar. Gerçekten imrendiğim bir evlilikti onların ki.
Ama nedense ya da belki ben evlilik düşüncesine inanmadığım için benim aşk evliliğim sadece 10 yıl sürdü. Onlar ise tam bir görücü usulü ile evlenmiş ve ölüm onları ayırana dek birlikte yaşamışlar.
Şimdi insan düşünmeden edemiyor değil mi? Onların ki gibi mutlu bir evli anne babanın çocuğunun evliliği, hem de aşk evliliği biter mi, yoksa görücü usulü ile mi evlenmeli?
Formülü Var mı?
Evlilik daha doğrusu uzun ve mutlu bir evlilik için bir formül var mıdır? Bence yoktur. İşin özünde hayatın bir formülü yok.
Evliliğe bakış açınız aslında evliliğinizin nasıl gideceğini belirliyor. Yıllar önce bir arkadaşım biz evlendiğimizde kendinize de zaman ayırın, hep birlikte olmayın demişti ki burada biz belki de kantarın topuzunu fazla kaçırdık ki herkes çok özgürdü evlilikte bir süre sonra da ortak paydalar azaldı. Tahammül sınırları azaldı. Aşk bitti ve ayrıldık.
Yani sözüm o ki dengeyi iyi kurmak önemli ki bu da çok akılcıl hareket etmeyi gerektiriyor. Birbirine önce saygı duyarak, karşılıklı sınırları aşmadan, güveni iki taraf içinde yitirmeden evli olmayı beceren insanlar mutlu oluyor ve eşini mutlu ediyor. Bir kişinin egosu diğerine üstün bastığında ise evlilikler ne yazık ki bitiyor.
Yani hem ben, hem biz olmayı becermek belki de en dikkat edilmesi gereken husus. Birinin sinirli iken diğerinin susması da son derece önemli olan bir erdem.
Kolay vazgeçmemek, sonradan pişman olacağı sözleri söylememek, hep benim dediğim olsun dememek, sorumlulukların farkında olmak ve asla bencilce hareket etmemek. Dahası nasılsa aşığız diye aşka sığınmamak.
Zira her aşk bir gün bitebilir ki o zaman da evlilik için çanlar çalar. Evlilik daima emek verilmesi gereken bir olgudur. Ben de boşanınca anladım.
Herkesin evliliğinin sonsuza kadar sürmesi dileğiyle.